Hep bir şeylere inanma ihtiyacı duyduk, kimimiz suya, kimimiz havaya, kimimiz toprağa, kimimiz zihnimizde oluşturduklarımıza inandık
kimimiz hep yalnız kalmayı yeğledik, yalnız kalmasını bile beceremedik
yalnız kalmayı insanlardan uzak durmak sandık
oysa yalnızlık insanın kendisiyle birleşmesidir
içiyle var olmasıdır. Onca kalabalığın arasında bile yalnız
kalabiliriz gerek yok bir kolon dibinde oturmaya,bir pencere kenarında durmaya,
kimimiz beceremedik değişmeyi hep üstümüzdekilerin veya etrafımızdakilerin değişmesi sandık değişimi,oysa gerçek değişim yine kendi içimizde farklılaştırdıklarımızdır.
Kimimiz yükseldik fakat bunu da yanlış anladık, yüksekliği hep para, konum, saygınlık sandık
oysa bu bir ovadan dağın üstüne çıkmaya benzer bizim sandığım yükseklik sadece
insanların gözüyle görüp içleriyle anlayamadığı bir yüksekliktir bu
gerçek yükseklik ise içinde kendi bencilliğini, vicdansızlığını aşmaktır. Biz
çoğu şeyi yanlış anladık çünkü her şeyi görünüşe bağladık ve içimiz
her zaman eksik kaldı işte o zamanda sorunlarla karşılaştık
oysa anlasaydık içimizin her şeyi değiştirmeye gücü olduğuna
o zaman insanlaşırdık...

Popüler Yayınlar

Dediği gibi...

Yazı , edebiyat, sinema vs gibi entelektüel uğraşlarla uğraştığım günden beri kendimle ve arkadaşlarımla konuştuğumda hep kendi olmak konusu...